Ashâb-ı Uhdûd
Ashâb-ı Uhdûd / el-BURÛC SURESi MEALİ
1 – Burçlar sahibi gökyüzüne,
2 – Vaad olunan o güne,
3 – Şahitlik edene ve edilene andolsun ki,
4 – Kahroldu o hendeğin sahipleri,
6 – Hani o ateşin başına oturmuşlar,
7 – Müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
8 – Müminlere kızmalarının sebebi de, onların yalnız çok güçlü ve övgüye lâyık olan Allah’a iman etmeleri idi.
9 – O Allah ki, göklerin ve yerin hükümranlığı O’nundur ve Allah her şeye şahittir.
10 – İnanan erkek ve kadınlara işkence yapıp sonra da tevbe etmeyenlere cehennem azabı ve yangın azabı vardır.
11 – İnanan ve iyi amel yapanlar için de altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş odur.
12 – Kuşkusuz Rabbinin yakalaması serttir.
13 – Yoktan o yaratır ve tekrar o diriltir.
14 – Bununla beraber çok bağışlayandır, çok sevendir.
15 – Arş’ın sahibidir, yücedir.
17 – O orduların kıssası sana geldi mi?
18 – Yani Firavun ve Semud’un?
19 – Fakat o inkarcılar hâlâ bir yalanlama içinde.
20 – Oysa Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
21 – Hayır o şerefli bir Kur’ân’dır.
Ashâb-ı Uhdûd :Burûc Suresi’nde geçen iman etmiş müminlere verilmiş isimdir.Özellikleri dinlerine ölümüne bağımlılık. İnancı olmayan şahıslar hendek açıp,içerisini ateşle tutuşturup, imanlı müminleri atıyorlar ve onların yanmalarını izliyorlar.İnanç özgürlüğü yok anlaşıldığı üzere.
İnsan hiç değişmiyor,aynı zulüm ,aynı eziyet artarak devam ediyor.İnsanlığa gelen tüm dinler iyiliği,doğruluğu,ahlakı ve ibadeti insanlara haber veriyor.Satıcılıkta hile yapan kişiye,”sen bunu doğru yapmıyorsun” denilince, her dönemde doğru söyleyeni susturmanın tek çare olduğunu düşünülmüş ve uygulanmıştır.Çünkü doğru insan olmak çıkarla ters düşmüştür.
Peki biz ne durumdayız?Din bize ne hatırlatıyor?Hayatımızı Kuran ve Sünnet üzerine mi yaşıyoruz yoksa çıkarlarımız üzerine mi?Din ile dünya hayatımız çakıştığında hangisini seçiyoruz?Bir diziyi kaçırdığımız da yaşadığımız telaşı,bir namaz vakti geçtiği zaman yaşıyabiliyor muyuz?Biz de bir Ashâb-ı Uhdûd olabiliyor muyuz?
İslam dini tohum gibidir.Gerçekten kalbe ekilirse kökleri yüreği ,filizleri de tüm bedeni saracaktır.Davranışlar ve sözler ona göre şekillenecektir.Tohumların unutmayalım bir ekim zamanı vardır.Kışın ortasında ekilen tohum donar, yazın ekilen tohum yanar.Geç kalmayız inşaallah.
Not: Yahudi Zûnuvas ve adamları ,yahudiliği kabul etmeyen Necran hristiyanlarını,öldürmek için bu hendekleri açmıştır.(Kaynak:Muhterem Osman Nuri Topbaş Hoca Efendi nin-Nebiler Silsilesi 3 Kitabı- Hz İsa As bölümü)