Hazır

Alın masumları çıkalım yola
Çekelim kürekleri sevgiyle barışa
Kopacaksa kopsun artık fırtına
Zalimler hazır çoktan bu sona

Araf

Araf
boş bakışlarla yol gözlemek varmış kaderde
dualarım beni benden daha iyi bilene
ben razıyım bana ne varsa verilene
onlar rahatsız , benim bu pervasız halime
inişli çıkışlı patikalardan yürümek varmış kaderde
boğulmak varmış ağızlardan dökülen sözlerde
tutmaya çalıştığım göz yaşlarımı savurmak varmış
anlamadan , anlaşılmadan yaşamak varmış kaderde
yoruyor aklımdan geçenler
araftayım gidip gidip , geliyorum
akşamlardan korkuyorum , sabahlar olmasın diyorum
gitmekle kalmak  arasında kalmakta varmış kaderde

Yıkmasınlar

Yıkmasınlar tuğla tuğla ördüğüm hayatımı
Vurmasınlar güller gibi büyüttüğün yavrumu
Toprak basar da bağrına düşen bedenimi
Battaniye ısıtır mı ? titreyen yüreğimi… 

Masal

 

Kalabalık bir sokaktayız,adımlarımız ağır yürüyoruz
Bir elimi annem bir elimi babam tutmuş sımsıkı
Kahkahalarımız arşa değiyor
Ama duyulmuyor…
Biliyorum gerçeği sus!
, masallar mutlu sonla bitmiyor…


 

Son

Kalkıp hazırlanmalıyım biran önce
Sonu son olan yollara, çıkmalıyım vakitlice
Yürümeliyim kendimle başbaşa ,el ele
Koşar adımlarla geçmişten geleceğe..


Gidelim

Yaşadık bitti , kakta gidelim
Çul çaput varsa , yakta gidelim
Kapıya taktık bir eski kilit
Beyaz gelinliği giyde gidelim…

Düşleri Olmayan

Düşleri Olmayan

Ne zaman kendini bulur kızlar , mahallenin teyzesi başlar ” koskaca kızsın , sokakta oynarsın ” bir iki , bir iki bu söz yerleşmeye başlar . Oyunlar küçülür gün gün..Annenle gezerken kızın , büyümüşler başlar . Okul  kapısını şak * diye kapar .Elinde çiçek , çikolata yüzük parmağında .Formaliteler biter ,  bulursun kendini “el kapısı “n da.Hayat mektebi başlar 17 ‘ de , alaylılar hoca olmuş göz açtırmaz kendince .Yıl geçmez evliliğin üstünden başlanır çocuk nerede diye bir , iki , üç …Karar hakimin midir , savcının mı ? Bu beden senin mi yoksa avcının mı ? İyiyse paşanın , sorunluysa sümüklü ananın .Çocuk düşer dizi kanar doktor ; ” az doğur ” deyip , başını yere sokar .” cahil ana babadan anca bu doğar ” diyerek başlar öğretmen söze , gerisini zaten anlamaz kulak .Filmlerden gözünü alamazsın , dizilerin prensesini kendin sanırsın .Müzikler hayallerini oynatır .Çaputlar ağaçlara , türbelere bağlanır .Yıllar geçtikçe geçer , evinin direği erken göçer . Perden dahi kıpırdamaz , laf söz olur camdan uçar .Konu komşu sağolsun boş durmaz , ikinci direk çabuk bulunur .İlkinde aramazsın ,  ikinci de  bulamazsın .Üvey ana olursun , konuşmayı unutursun .Baston tuttu mu elin , işte başladı gerçek işin .Oğlan , kız arada kalırsın , ben , biz …Hızlı yürürsün deli derler , yavaş yürürsün ölü derler , bu hayat böyle gelince , böyle mi geçer ? .Nefes alırsın , veremezsin ,  niye geldin  anlamazsın çünkü ; sen düşleri olmayansın … KADINSIN … Tüm kadınlar değerlidir .

Sıkıldım

Sıkıldım

öğrendiğim ne varsa sildim bu akşam
nedir beni böyle kızdıran
ayna , takı , elbise
of … at şunları yine aynı benim işte

sabah gidiş , akşam dönüş
aynı sözler , gülüşler sıkıldım
herkes , herkes mi aynı
benim ki tekrarlayan yanılgı

aynılar , aynalar yoruldum
sükunet arıyorum
bir fincan kahve , baktım camdan
oysa geçmiş zaman , hiç anlamadan

Mutluluk

mutluluk bir kelebek
konar durur ellerime
gözlerin bir mühür sanki
hep mi vurur yüreğime
ellerim ki ellerinde
gizli saklı bir kelepçe
sözlerin var hançer sanki
hep mi vurur yüreğime